YIL:
2
SAYI:
2
/
Şubat 2016
3
MEKAN / ŞEHİR
Mimari restorasyon programı
geniş bir tarihsel mirası sırtlayan
ülkemizde tarihi ve mimari değeri
olan sanat eserlerinin tanımlan-
ması, korunması ve tanıtılmasıyla
ilgili çalışmalar yapmasıyla, koru-
ma çalışmalarını yürütmesiyle, yapı
bilgisi, malzeme ve inşaat teknoloji-
si, geleneksel yapı teknikleri ve tarihi
atölye teknolojisi konularında bilgileri
uygulamasıylaönemli biryeresahiptir.
Dolayısıyla projelerin detaylandırıl-
ması, yapı bilgisinin ayrıntılarıyla
gözler önüne serilmesi ve yapıların
sergilenebilmesi için bireylerin iyi bir
gözlem gücüne ve fotoğraf bilgisine
sahip olmaları gerekmektedir.
Meslek yüksekokullarında bulunan
Radyo- Televizyon ve Fotoğrafçılık-
Kameramanlık Bölümleri ile ortak
projeler yapan her iki programın
öğrencileri görüntü dilinin önemini,
yapı ile görsellik oranlarını mimari
fotoğraf çekimlerinde daha iyi kavra-
maktadır.
Mimari
fotoğraf
çekimlerinde
kompozisyon,
çerçeveleme
ve
orantının yanı sıra şu ayrıntılara
dikkat edilmelidir:
Tespit edilen yapıyı cephe çekimi
ile, binanın bütününü alacak şekil-
de çerçevelemek simetriye ait sağlı
sollu unsurları göstermek: Örneğin
dört minareli bir camii fotoğrafı
çekildiğini düşünelim. Önce camii-
nin dört minaresi de çerçevelenecek
şekilde tümü “ki bu cephe çekimine
girmektedir”, ardından bu dört min-
arenin her bir minaresinin binayla
olan ilişkisi kesilmeden çerçevelen-
mektedir.
Binaya özgü ayrıntıları çekmek:
Bu, sadece o yapıda bulunan bir
desen olabilir. Bina ahşapsa ona ait
işlemeler, kitabeler olabilir. Yine bu
ayrıntılar binanın tarihle olan ilişkisi-
ni de anlatacaktır. Örneğin, Osmanlı
dönemine ait camiilerle Selçuklu
dönemine ait olanlar birbirinden
farklıdır. Selçuklu yapılarında kubbe
yoktur. Yine aynı şekilde namaza
geç kalanlar kimseyi rahatsız et-
meden girsin diye Osmanlı dönemi
camiilerinde ek bir yer yapılmıştır.
Bu da Selçuklu yapılarında görül-
mez. Keza kilise yapıları sergile-
nirken Rum kiliseleriyle Ermeni
kiliselerini ayıran önemli bir fark,
ayazmanın* olup olmadığıdır. Er-
meni kiliselerinde ayazma bulun-
mamaktadır.
Yapının çevresiyle olan ilişkisi: Bi-
nanın çevresiyle olan ilişkisi hem
binanın tarihiyle, hem de sokakla
olan ilişkisine tekabül eder. Örneğin
Osmanlı döneminde caddeler çok
dar olduğundan at arabasının geçe-
bilmesi için bazı yapılarda ev, taş
zeminle başlar, ancak yukarı doğru
çıktıkça ahşap bir yapı kazanır ve
iki evin cumbasının birbiriyle çok
yakın olduğu görülür. Bu, yer ka-
zanmak amacıyla yapılmıştır. Yine
bazı sokaklar Y şeklinde birbirine
bağlanır ve bazen görülür ki, tam
ortada üçgen şeklinde bir ev var.
Üçgen evin her köşesinin sokaklara
açılan cepheleri kadrajlandığında ve
mümkünse daha yüksek bir yerden
binanın tümü çerçevelendiğinde bu,
fotoğraflara bakan kişiye fikir vere-
cektir.
Ancak yine de ayrıntıların biline-
bilmesi
açısından
belirlenen
yapının tarihi kısaca araştırılıp ele
alınırsa, çekimleri önceden tespit
etmek adına zaman kazanılır. Işık
konusu ise fotoğrafta en büyük
kazanç/kayıptır. O nedenle öğle
güneşinin altında çekime git-
mektense akşamüstü saatleri
veya sabahın erken saatleri ter-
cih edilmelidir. Son olarak, ışık
alan iç mekan çekimlerinde, özel-
likle kiliselerde büyülü bir atmos-
fer oluşturmak için içeride duman
yoksa bile tütsüyle/buhurdanlıkla
veya su buharı basarak ortamı sisli
yapmak ve ışık huzmelerini çekmek
bu tarz yapılarda işin püf noktasıdır.
*Ayazma: Ortodoks Hıristiyanlarca
kutsal sayılan kaynak veya pınarlara
verilen isim.
Mimari Fotoğraf
Öğr. Gör. Selin Süar
Görsel İşitsel ve
Teknikler Medya
Yapımcılığı Bölüm
Başkanı
Günümüzde Meslek Yüksekokullarında her bölüm için işi
profesyonel olarak kavrayan, kısa zaman zarfında en temel
bilgiyleve tecrübelerle donatılmış elemanlaryetiştirmek amaç
edinilmektedir. Bu amaç çerçevesinde bölüm ve programlar
arası geçişkenlikler ve ortaklıklar, öğrencinin kendi işini farklı
perspektiften kavramasına, ayrıntıları değişik dinamikler
üzerinden saptamasınayardımcı olmaktadır.